"... ve aleyküm selam Apo..."



Ünsal ERKAN

"Sayın Katil" malikânesinin bulunduğu adasından Taraf gazetesine ve onun güzide yazarları olan Ahmet Altan ve Yasemin Çongar'a selamlarını göndermiş. Necip milletimizin nezih kültürü verilen selama mukabele etmeyi emreder.

 Bizim namütenahi entelijansiyamızın müstesna kalem erbabı da "... ve aleyküm selam Apo..." diyerek karşılık vermiş ve diyesiymiş ki "Sayın Katil": "Devlet eliyle sürdürülen müzakere artık belirli bir aşamaya geldi, şimdi hükumetin pratik adımlar atması gerekir" diye vaaz etmişmiş... 15 Temmuza kadar da bu adımlarla ilgili bir sonuç bekliyormuş. "Sayın Katil", bu önemli yazarlarımıza "Taraf'ta Türkiye'deki hegomonik yapıya eleştiriler yaparak özgürsel bir duruş sergilediler." diyerek de bir taraflarını kaldırmaya yönelik cümleler sarf etmiş.

Yalnız Sayın Katil, Cengiz Çandar'ı unutmuş. Çünkü Çandar da bir rapor hazırlamıştı Sayın Katil'i ihya etmek için. Cengiz Çandar da hazırladığı raporda: “Kürt isyanının bitmesi demek PKK’nın silahlı varlığının bitmesi ve Öcalan’ın statüsünün değişmesi demektir.” diyerek başımıza geleceklerin ipuçlarını da vermişti. Bu cümledeki statüsünün değişmesi tabiri Sayın Katilin özgürlüğüne kavuşturulmasının temennisiydi aslında. Sayın Katil çok çok ayıp etmiş, insan Çandarlı Cengiz’i nasıl unutur, selam gönderirken. Ama bunu da hoş görmek lazım diye düşünecektir Çandarlı. Adamcağız yıllardır dört duvar arasında güçlükler içinde memleketimiz için düşünüyor, konuşuyor, mesaj yolluyor, velhasıl ülkeyi yönetiyor. Onca sıkıntının arasında unutmuştur diye düşünecektir Çandarlı efendi.

Şu geldiğimiz noktaya bakarsanız artık bizler “Bebek katili, cani, terörist başı…” gibi ifadeleri kullanarak suç işliyoruz. Bir “özgürlük savaşçısı”na bu ifadeleri kullanmak gibi basiretsizlik de bizim pespaye tıynetimizden kaynaklanmaktadır. Bizi de affederler belki diye az da olsa bir umudum var.

Artık varılan yol bir genel aftır. Genel af çıkarmadan bunlar rahat etmeyecekler. Bu süreci bu noktaya getiren en büyük amil bizim milletimizdir. Milletin verdiği karara bizim de saygı duyma zorunluluğumuz var. Türk Milleti bu kararını seçimlerde bizlere bildirmiştir. Milletin bu bildirgesini bizim de iyi okumamız gerekiyor.

Biz de müstesna bir selamcık alırız da belki Türk entelijansiyasına dâhil olabiliriz umuduyla “Yeni Dünya”nın “Yeni Türkiyesi” için yeni şeyler söylemeye çalışacağız. Tabii pespaye tıynetimiz müsaade ederse…